Her yıl geleneksel olarak organize edilen ve 7 yıldır kesintisiz olarak devam eden yürüyüş, İstanbul'dan başlayarak Çanakkale'ye kadar uzanıyor. Bu anlamlı yürüyüş, şehitleri anmak ve onların hatıralarını yaşatmak amacı taşıyor. Katılımcılar, 3 gün süren zorlu bir yolculuğun ardından, Tekirdağ’a ulaşarak burada anma programları düzenledi. Yürüyüşe katılanların motivasyonu, bugüne kadar yaşanan acılar ve fedakarlıklarla dolu olan şehitlerimizin hatırasını yaşatmak üzerine kurulu.
Kişiler, bu yürüyüş aracılığıyla sadece şehitleri anmakla kalmıyor, aynı zamanda genç nesillere de bu bilinci aktararak, milli değerlere sahip çıkmanın önemini vurgulamayı amaçlıyor. Katılımcılardan biri, “Bu yürüyüş bizim için sadece fiziksel bir yolculuk değil, aynı zamanda duygusal bir yolculuk. Şehitlerimizin bizlere bıraktığı mirası yaşatmak için buradayız” dedi. Yürüyüşe katılanlar, her yıl olduğu gibi bu yıl da yoğun bir katılım sağladı. Yapılan hazırlıklar ve etkinlikler, katılımcıların anma ruhunu daha da derinlemesine hissetmelerine olanak sağladı.
Tekirdağ’a ulaştıktan sonra, yürüyüşe katılanlar burada çeşitli etkinlikler düzenledi. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından şehitler için dualar edildi ve katılımcılar duygusal anlar yaşadı. Ailelerin ve yerel halkın katılımıyla gerçekleşen anma etkinliği, milli birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirdi. Yerel yöneticiler ve sivil toplum kuruluşları ise yürüyüşün önemine vurgu yaparak, benzer etkinliklerin devam etmesi gerektiğini belirtti. Yürüyüş sonunda katılımcılar, Çanakkale'ye ulaşarak, oradaki anıtlara saygı duruşunda bulundu ve şehitlere olan minnetlerini bir kez daha dile getirdi.
Birçok katılımcı, bu yürüyüşün sadece bir fiziksel eylem değil, aynı zamanda ruhsal bir deneyim olduğunu belirtti. "Yürümek, fedakarlıkları ve kahramanlıkları düşünmek, unutulmaması gereken anıları hatırlamak demek" diyen katılımcılar, çok sayıda kişi ile birlikte bu hissiyatlarını paylaşmanın kendilerine büyük bir güç sağladığını ifade etti. Tekirdağ’daki etkinlik, katılımcılara şehitlerin hikayelerini anlatma fırsatı verdi ve genç nesillerin milli bilincini geliştirmeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Bu yılki yürüyüşün en dikkat çekici yanlarından biri, daha önceki yıllara nazaran katılım oranının artmasıydı. Yürüyüşe gençler, kadınlar ve çocuklar da yoğun ilgi göstererek, geleceğin teminatı olan genç neslin bu değerlere sahip çıkma konusunda kararlı olduğunu bir kez daha gösterdi. Ayrıca etkinlik sırasında, yaşlıların hatıralarını paylaşmaları ve gençlerle tecrübelerini aktarmaları, nesiller arası bağları güçlendirmeye katkı sağladı.
Yürüyüş, sadece bir anma etkinliği olmanın ötesinde, aynı zamanda insanları bir araya getiren, paylaşılan anılar ve ortak değerler etrafında birleşen bir sosyal etkinlik haline gelmiştir. Katılımcılar, Tekirdağ'da gerçekleştirdikleri etkinliklerle birlikte, her detayı titizlikle planladıkları ve şehitleri daha iyi anlama çabalarını ortaya koydukları gözlemlendi. Bu tür etkinlikler, hem toplumsal hafızayı canlı tutmak hem de herkesi bir araya getirerek bir milli birlik duygusu oluşturmak açısından büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, İstanbul'dan Çanakkale'ye 7 yıldır süregelen yürüyüş, sadece fiziksel bir yolculuk değil, aynı zamanda ruhsal ve duygusal bir yolculuk olarak değerlendirilebilir. Katılımcılar, her adımda birlik ve beraberlik hissini, geçmişe olan saygılarını pekiştirerek, yeni nesillere aktaracakları bir miras olarak bu tür organizasyonların önemini bir kez daha gözler önüne serdiler. Unutulmamalıdır ki, her yıl düzenli olarak yapılan bu yürüyüş, sadece şehitleri anmakla kalmayıp, aynı zamanda ülkede birlik ve beraberlik ruhunu pekiştiren önemli bir etkinlik olarak daha uzun yıllar devam edecektir.