Diyarbakır'da, güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir operasyon, il genelinde faaliyet gösteren bir fuhuş şebekesini çökertmek amacıyla düzenlendi. Fuhuş sicili kabarık olan bu şebekenin çeşitli kod adları kullanarak iletişim sağladığı, ilginç ayrıntılarla gün yüzüne çıktı. Şebekenin lider kadrosunun, müşterilere “koli” diye hitap ederken, kendi aralarında “beybi” terimini kullandığı belirlendi. Bu operasyon, hem bölgedeki güvenlik meselelerini gündeme taşıdı hem de sosyal medyada çeşitli tartışmalara yol açtı.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü, fuhuş faaliyetlerine yönelik başlattığı istihbarat çalışmaları sonucunda bu şebekeye dair önemli bilgilere ulaştı. Uzun süren teknik takipler ve saha çalışmaları sonrasında, operasyonun gerçekleştirilmesine karar verildi. Özel harekat birliklerinin de katıldığı operasyonda, çeşitli adreslere baskın düzenlendi. Operasyon sırasında, şebekeye ait 15 farklı adrese eş zamanlı müdahale edildi ve toplamda 30 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Bu kişiler arasında şebekenin yöneticileri, kadınlar ve potansiyel müşterilerin yer aldığı bilgisi de paylaşıldı.
Baskınlar sırasında yapılan aramalarda, birçok dijital cihaz, belgeler, telefon kayıtları ve fuhuş yapmak amacıyla kullanıldığı belirlenen eşyalar ele geçirildi. Elde edilen bulgular, şebekenin kapsamı ve işleyiş şekli hakkında daha fazla bilgi sağladı. Operasyon sonrası yapılan açıklamalarda, şebekenin genç kadınları ikna etmek için çeşitli yöntemler kullandığı, ayrıca psikolojik baskı ve zorla çalıştırma gibi insan hakları ihlalleriyle de gündeme geldiği ortaya çıktı.
Diyarbakır'daki fuhuş şebekesi, düzenli olarak genç kadınları hedef alarak onları istismar eden bir yapıya sahipti. Şirket sahipleri gibi hareket eden bu şebekelerin işleyişinde, müşterilere hitap ederken “koli” kelimesinin sıkça kullanıldığı belirlendi. Bu terim, aslında bir kişi veya hizmetin alınıp satıldığı anlamında bir mecaz olarak kullanılıyordu. Yine kendi aralarında muhabbet ettikleri sırada “beybi” ifadesinin geçmesi, operasyonda ele geçirilen iletişim materyallerinde tespit edildi. Bu tür kullanımlar, aynı zamanda şebekenin gizlilik anlayışının bir göstergesi olarak değerlendirildi.
Müşterilerinin çoğunu sosyal medya platformları aracılığıyla bir araya getiren şebeke, aynı zamanda gerçek kimliklerini gizlemek amacıyla sahte hesaplar da kullanıyordu. Böylelikle, güvenlik güçlerinin dikkatini çekmeden müşterilere ulaşmayı başarıyorlardı. Bunun yanı sıra, fuhuş yapılan mekanların belirli saatlerde kapalı tutulması ve sadece önceden randevu alınması gibi çeşitli yöntemler uyguluyorlardı. Operasyonun ardından gözaltına alınan şahısların ifadeleri doğrultusunda, bu tür yöntemlerin nasıl geliştirildiği ve uygulandığı hakkında yeni bilgiler edinildi.
Diyarbakır'deki bu operasyon, yerel toplumu uzun zamandır rahatsız eden bir sorunun üstesinden gelinmesi adına atılan önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Şebekenin çökertilmesi, sadece fuhuşla mücadele açısından değil, aynı zamanda kadınların güvenliği ve insan hakları ihlallerinin önlenmesi konusunda da önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Şu anda gözaltındaki şahısların sorguları devam ederken, bölgede fuhuş faaliyetlerinin engellenmesi için alınacak önlemler üzerine de çalışmalara hız verildiği bilgisi edinildi.
Toplumda fuhşun neden olduğu sosyal ve psikolojik sorunların giderilmesi için de, devletin ilgili kurumları tarafından çeşitli sosyal hizmet projelerinin hayata geçirilmesi planlanıyor. Bu operasyon, birçok açıdan dikkat çekici olmasının yanında, bölgedeki kadınların haklarını savunmak ve bu tür istismarların önüne geçmek için atılan adımların önemini de ortaya koyuyor.