8 Mart, dünya genelinde kadınların haklarını savunmak ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında farkındalık oluşturmak için kutlanan Uluslararası Kadınlar Günü olarak bilinir. Ancak bu yıl, Gazze bölgesindeki kadınlar için bu özel gün, korkunç bir kaybı anmakla geçti. Son dönemde yaşanan şiddet olayları ve çatışmalar nedeniyle Gazze'de 12 bin kadının hayatını kaybetmesi, hem bölgedeki kadınların hem de uluslararası toplumun yüreğini dağladı. Bu acı tabloya tepki olarak, Hamas’tan yapılan açıklamalar, toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadının yaşam hakkına dair güçlü bir mesaj niteliği taşıyor.
Gazze, uzun yıllardır süregelen çatışmaların ve siyasi çatışmaların ortasında kalmış bir bölge. Bu süreçte, savaşların ve askeri operasyonların etkisi kadınları özellikle ağır şekilde vurmuş durumda. Son veriler, bölgedeki kadınların maruz kaldığı şiddetin ve kayıpların dramatik boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor. 12 bin kadının ölümleri, yalnızca bir istatistik değil; her biri birer yaşam öyküsünü, birer umut ışığını simgeliyor. Gazze'deki kadınların gördüğü şiddet; fiziksel, psikolojik ve sosyal boyutlarıyla toplumu derinden etkileyen bir sorunun parçası.
Hamas, böyle bir günde kadınların maruz kaldığı bu acılara dikkat çekmek ve toplumsal bilinci artırmak amacıyla bir mesaj yayımladı. Yapılan açıklamada, Gazze’deki durumun uluslararası camiada daha fazla tartışılması gerektiği vurgulandı. Hamas, kadınların savaşın en büyük kurbanı olduğunu ve bu durumun derhal sona ermesi gerektiğini savundu. Ayrıca, uluslararası toplumdan destek talep edilerek, Gazze'de kadınların daha iyi bir yaşam sürdürebilmesi için gerekli adımların atılması gerektiği ifade edildi. Bu duygu dolu mesaj, sadece karşı karşıya kalınan gerçekleri yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda kadınların direncini ve mücadele azmini de ortaya koyuyor.
Bu 8 Mart'ta, hem Gazze'deki kadınların yaşadığı acılar hem de onların hayatta kalma mücadelesi, dünya üzerindeki herkes için bir uyanış çağrısı olmalıdır. Kadınların haklarına sahip çıkmak, sadece bir gün değil, her gün sürdürülecek bir mücadeledir. Gazze’deki kadınların sesleri, tüm dünyada yankı bulmalı ve unutulmamalıdır. 8 Mart, bu mücadelede bir dönüm noktası olabilir; fakat bu noktadan sonra atılacak adımlar, onurlu bir yaşam sürmeleri için kadınların taleplerinin karşılanması açısından tarihi bir öneme sahip olacaktır.