Marmara Denizi, 12 Ekim 2023 tarihinde saat 10:23'te 3 büyüklüğünde bir depremle sallandı. Depremin merkez üssü, İstanbul’a yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta, derinliği ise 10 kilometre olarak belirlendi. Kısa süreli paniğe neden olan bu sarsıntı, özellikle İstanbul ve çevresindeki illerde hissedildi. Marmara Denizi'nde gerçekleşen bu depremin ardından, birçok vatandaş sosyal medya üzerinden hissettikleri sarsıntıyı paylaştı. Yetkililer, depremin büyüklüğünün düşük olması nedeniyle ciddi bir zarar meydana gelmediğini açıkladı.
İstanbul'da yaşayan birçok kişi, depremin ardından panikleyerek binalardan dışarı çıktı. İlk olarak, özellikle yüksek binalardaki vatandaşlar kendilerini güvende hissetmek için sokağa koştu. Depremin ardından birkaç dakika içinde, İstanbul'un bazı bölgelerinde uzun süreli elektrik kesintileri yaşandı. Bu durum, sarsıntının ardından insanlar arasında kaos hissini artırdı. Sosyal medyada, “Yine mi?” yorumları ve depremin sıklığına dair endişelerin arttığı gözlemlendi. Uzmanlar, bu tür küçük sarsıntıların, bölgedeki fay hatlarının aktif olduğunu ve büyük bir depremin habercisi olabileceğine dikkat çekiyor. İstanbullular, gece ve gündüz farklı saatlerde meydana gelen bu küçük depremler karşısında endişeli ve tedirgin bir şekilde yaşamaya devam ediyor.
Jeofizik uzmanları, Türkiye'nin deprem riski taşıyan bir ülke olduğunu vurgulayarak, “3 büyüklüğünde bir deprem genellikle büyük zararlara yol açmaz, ancak bu tarz sarsıntılar, büyük depremlerden önceki küçük sinyaller olarak kabul edilebilir” ifadelerini kullandılar. Uzmanlar, depremlerin yer yüzündeki fay hatlarının hareket etmeye başlaması sonucunda meydana geldiğini belirtiyorlar. Marmara Bölgesi'nin sık sık sarsıntılara maruz kalmasının nedenlerinden biri de, bölgede birçok aktif fay hattı bulunmasıdır. Uzmanlar, İstanbulluların bu tür olaylara hazırlıklı olmasını, acil durum çantası bulundurmalarını ve binaların depreme dayanıklılıklarını kontrol ettirmelerini öneriyorlar. Deprem gerçeği ile yaşarken, özellikle büyük şehirlerdeki halkın, olası bir deprem durumunda nasıl hareket etmesi gerektiğini bilmesi hayati önem taşıyor.
Yaşanan bu son gelişmeler, Marmara Denizi’ndeki depremlerin sürekli olarak ön planda olduğunu gösteriyor. Son yüzyılda Türkiye'de meydana gelen büyük depremler, bu bölgedeki sarsıntıların önemini gözler önüne seriyor. İlgili kurumlar, bu tür gelişmeler hakkında halkı aydınlatma çalışmalarını sürdürüyor. 3 büyüklüğündeki depremin ardından, halkın genel durumu ve paniği en aza indirmek amacıyla bir dizi bilgilendirme çalışması yapılması planlanıyor. Gelişmeler ışığında, vatandaşların bilinçlendirilmesi ve acil durum planlarının gözden geçirilmesi gerektiği bir kez daha anlaşılmış durumda. Marmara Denizi'ndeki bu son deprem, deprem bilincinin artırılması ve hazırlıkların gözden geçirilmesi adına bir fırsat sunuyor.
Sonuç olarak, Marmara Denizi'nde meydana gelen 3 büyüklüğündeki deprem, lokasyon itibarıyla büyük bir zarar vermese de, İstanbullular üzerinde tedirginlik yarattı. Bunun yanında, bu tür olayların deprem riskimizi unutturmaması ve her zaman hazırlıklı olmamız gerektiğinin bir hatırlatıcısı olduğunu unutmamak gerek. Bu durum karşısında yerel yönetimlerin ve ilgili kurumların atacağı adımlar, toplumun deprem konusunda daha bilinçli bir hale gelmesine katkı sağlayacak. Bunun yanı sıra, vatandaşların bilgi edinme ve kendilerini bu konuda hazırlama çabaları da büyük önem taşıyor.