COVID-19 pandemisi, dünya genelinde yaşamlarımızı köklü bir şekilde değiştirdi. İnsanlar, karantina ve sosyal mesafe kuralları nedeniyle evlerine kapanmak zorunda kaldılar. Bu zorlu süreç, pek çok insan için yeni hobilerin keşfedildiği, yaratıcı projelerin hayata geçirildiği bir döneme dönüştü. İşte bu bağlamda, evini atölyeye dönüştüren ve sanat yolculuğuna çıkan bir bireyin hikayesi, bize ilham veriyor.
Birçok kişi gibi, 30 yaşındaki Elif Yıldız da pandemi döneminde kendi iç dünyasına yönelme fırsatı buldu. Önceleri yoğun bir iş hayatı olan Elif, karantina süresi boyunca evde daha fazla zaman geçirmeye başladı. Bu süreçte, çocukken yaptığı resim ve el sanatları ile yeniden ilişki kurma fırsatı buldu. “Bir gün alışveriş merkezindeki bir sanat malzemeleri dükkanından bir kaç parça boya aldım. O andan itibaren hayal gücümü serbest bırakmaya karar verdim,” diyor Elif.
İlk başta sadece kendisi için bir şeyler yapmaya başlayan Elif, zamanla yaptığı resimlerin başkaları tarafından da beğenildiğini keşfetti. Yalnızca kendisine değil, arkadaş ve ailesine de yaptığı sanat eserlerini sunmaya başlaması, onu daha da motive etti. “İnsanların duygularını resimlerimde yansıttığını görmek beni çok mutlu etti,” diyor. Böylece hobisi, sanata olan sevgisi ve yatkınlığı ile birleşerek daha fazla anlam kazandı.
Elif’in evindeki küçük bir köşe, zamanla bir atölyeye dönüşmeye başladı. Duvarlarında kendi eserlerinin asılı olduğu, renkli boyaların ve fırçaların yer aldığı bir çalışma alanı oluşturdu. “Başlangıçta her şey biraz dağınıktı, ama zamanla sistematik bir şekilde çalışmayı öğrendim,” diyor. Elif, bu süreçte online sanat dersleri almaya başladı. Youtuber’lardan ve sanatçı bloglarından aldığı ilhamla, kendi tarzını geliştirmenin yollarını aradı.
Pandemi sürecinin getirdiği durağanlık, Elif’in yaratıcılığını besleyen bir dönem oldu. Uzaktan eğitim sisteminin yaygınlaşması, onun daha fazla bilgi edinmesine olanak sağladı. Özellikle resim, seramik, ve ahşap işçiliği üzerine katıldığı online kurslar, Elif’in yeteneklerini geliştirmesine büyük katkı sağladı. “Sanatla ilgili her şey benim için bir tutku haline geldi” diyerek bu süreci nasıl değerlendirdiğini dile getiriyor.
Elif, bir yandan kendi eserlerini üretirken, diğer yandan sosyal medya aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaşmayı başardı. Instagram ve Pinterest gibi platformlar sayesinde, yaptığı işlerin beğenilmesi ve paylaşılması, ona büyük bir motivasyon kaynağı oldu. “Elimdeki malzemelerle yarattığım her şeyin hikayesi var. Paylaştıkça daha fazla insanla etkileşim kurmak harika,” diyor.
Elif’in sanatı sadece bir hobi değil, aynı zamanda ekonomik bir fırsata dönüşmüştü. Eserlerini satışa sunmaya karar verdiğinde, onun için yeni bir kapı açıldı. Yerel sanat fuarlarına katılmaya ve internet üzerinden online satış yapmaya başladı. “İlk siparişimi aldığımda hissettiğim mutluluğu tarif edemem. İnsanların yaptığım işlere değer verdiğini bilmek, benim için çok özel,” diyor.
Bunun yanı sıra, Elif, diğer sanatçılarla iş birlikleri yaparak hem sosyal çevresini genişletti hem de farklı bakış açıları kazandı. “Birlikte çalışmak, benimsediğim sanatsal bakış açısını genişletti. Diğer sanatçılarla etkileşimde bulunmak, kendimi geliştirmek için çok önemli,” diye ekliyor.
Pandemi, birçok insan için zor bir dönemde yeni başlangıçların kapısını araladı. Elif Yıldız’ın hikayesi, bu süreçte kendi içsel yolculuğuna çıkarak sanatı yeniden keşfeden insanların sayısının artmasını temsil ediyor. Artık evinin sadece bir yaşam alanı değil, aynı zamanda bir sanat atölyesi olan Elif, yaratıcılığını besleyerek hem kendini ifade etmeyi başardı hem de ekonomisine katkıda bulundu. Evde başlayıp, hayalleriyle devam eden bu süreç, birçok kişiye ilham vermekte. Elif gibi, insanların kendi tutkularını keşfetmek ve yüceltmek için asla geç kalmadığını ortaya koyuyor. Özellikle bu dönemde, hobilerin ve yaratıcılığın birleştirici gücü, bireyleri yeniden hayata bağlayacak bir unsur haline geldi ve yepyeni fırsatların kapısını araladı.